banner43

Yazar, gazeteci, köşe yazarı, oyun yazarı ve eski milletvekili. Dünyanın en çok köşe yazısı yazmış yazarlarındandır. Gezi, anı, inceleme, deneme, polisiye ve biyografi olmak üzere birçok farklı türde eserler vermiş olan Altan’ın 4 romanı ve tümü sahnelenmiş sayısız tiyatro oyunu da bulunmaktadır.

22 Haziran 1927‘de Nurhayat Altan ve Halit Altan’ın oğlu olarak İstanbul‘da dünyaya geldi.
Galatasaray Lisesi‘ndeki eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi‘ni kazanan Altan’ın gazetecilik kariyeri, mezun olduktan hemen sonra Ulus Gazetesi’nde muhabir olarak başladı. 1943 ve 1944 yılları arasında ÇınaraltıVarlıkİstanbul ve Kaynak dergilerinde şiirleri ve düz yazıları yayınlanan Altan, ilk kitabı Üçüncü Mevki‘yi 1946‘da okurlarla buluşturdu. Ulus Gazetesi’nden sonra Hür Ses’de fıkra yazarlığı yapmaya başlayan Altan, daha sonra HalkçıTanAkşamMilliyetYeni OrtamHürriyetGüneş gazetelerinde ve Çarşaf dergisinde köşe yazıları yazdı.

Güçlü kalemiyle adını kısa sürede duyurduktan sonra 1959 yılında Abdi İpekçi‘nin teklifi üzerine Peyami Safa‘nın yerine Milliyet Gazetesi’nde yazmaya başladı. Altan, politikayla da yakından ilgiliydi ve İşçi Partisi’ndeydi. 1965 seçimlerinde aldığı yüzde iki buçuk oy ile meclise onun üzerinde milletvekili sokan Türkiye İşçi Parti’sinin en tanınmış isimlerinden biriydi. O dönem radyodan yayınlanan meclis konuşmalarıyla ilgi çeken Altan’ın yazıları da her ideolojiden insan tarafından büyük ilgiyle takip ediliyordu. Altan, mecliste yaptığı ateşli konuşmalardan birinin ardından Adalet Partili milletvekileri tarafından linç edilmek istenmiş, aldığı darbelerden dolayı bir gözünde kalıcı hasar oluşmuştu. Önce dokunulmazlığı kaldırılan, sonra da iade edilen ilk milletvekili olan Altan, bu dönemdeki anılarını “Ben Milletvekiliyken” isimli kitabında toplamıştı.

12 Mart darbesi ile birlikte cezaevine giren Altan, daha sonra 12 Mart’la ilgili olarak yazılan ilk roman niteliği taşıyan Büyük Gözaltı‘yı yayımladı. 1972‘de okurla buluşan roman 1975‘e kadar beş baskı yapacaktı. Büyük Gözaltı, 1973 yılında Altan’a Orhan Kemal ödülünü kazandırdı.

Altan’ın 60’lı ve 70’li yıllardaki köşe yazıları, TaşSömürücülerle SavaşSuçlanan Yazılar,
‘Kahrolsun Komünizm’ Diye DiyeOnlar UyanırkenKopuk KopukGeçip Giderken,
Gölgelerin GölgesiŞeytanın AynalarıNar Çekirdekleri adlı kitaplarda toplandı. Bu kitaplardan
Bir Yumak İnsan1978 yılında Türk Dil Kurumu ödülünün sahibi oldu.

Çetin Altan, tümü oynanmış olan birçok tiyatro oyununa da imza attı. Bunlardan; ÇemberlerMor DefterSuçlularDilekçe ve Tahtaravalli isimli oyunları basıldı. BeybabaYedinci KöpekIslıkçı ve Telefon Kimin İçin Çalıyor ise basılmadı. Altan, Aşk Sanat ve Servet ve Atatürk’ün Sosyal Görüşleri adlı iki inceleme kitabı da yayımladı. Türk edebiyatında pek örneği bulunmayan polisiye türünde de yazmış olan Altan’ın
Rıza Bey’in Polisiye Öyküleri adlı eseri buna örnekti. Zurnada Peşrev Olmaz‘da mizahi yazılarını toplayan Altan,
2027 Yılının Anıları isminde bir fütürist çalışmaya da imza attı.

Yazıları nedeniyle hakkında 300’e yakın açılmış dava bulunan Altan, 3 kez tutuklanmış ve 2 yıl süreyle de cezaevinde yatmıştır. Son olarak hakkında 159. maddeye dayanılarak açılan davada tek celsede beraat etmiş olan Altan’ın kendisi gibi yazar olan
Mehmet Altan ve Ahmet Altan isimlerinde iki oğlu vardır. Bir Avuç GökyüzüKüçük BahçeBüyük Gözaltı ve Viski isimlerinde yayımlanmış dört romanı bulunaünde de pek çok kitaba imzasını atmıştır. Altan, halen Sabah Gazetesi’nde “Şeytanın Gör Dediği” adındaki köşesinde okurlarıyla buluşmaktadır.

banner62

banner61