KASTAMONU'NUN MUCİZEVİ MEYVESİ: ÜRYANİ ERİĞİ! HER DERDE DEVA

Ala eriği olarak da bilinen bu erik, Ağustos - Eylül ayları arasında olgunlaşınca, dallardan toplanıp temizlenir. Kabukları tek tek elle soyulduktan sonra çam tahtalarına serilerek, çam tahta kokusunu içine çekerek kuruması sağlanır. Bu şekilde kurutulduktan sonra Ala eriği Üryani eriği adını alır. Meyvesi normal siyah eriğe göre daha küçük, biçimi yuvarlağa yakın ve kabuğunun rengi koyu mavimsi ve ince kabukludur. Hafif ekşimsi bir tadı vardır ve kurudukça ekşi tadı daha baskın hale gelir. Kurutulmuş olarak tüketildiği gibi, suda bekletilerek elde edilen kıvamlı suyu içilebilir. Ayrıca komposto olarak tüketimi de çok yaygındır. Osmanlı döneminde özellikle iftar ve sahur sofralarında üryani eriği kompostosunun bulunduğu kaynaklarda gösterilmiştir. Son yıllarda pestil olarak da hazırlanıp farklı beğenilere hitap etmeye başlamıştır. Sonuç olarak her geçen gün popüleritesi artan bu erik, farklı şekillerde aranan bir lezzet olarak sofralarımızda yerini almıştır.