banner43

"Masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun veya terör örgütlerinin yuvalandığı kurtarılmış bölgelerin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun veya terör örgütlerinin yuvalandığı kurtarılmış bölgelerin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen öğle yemeğinde büyükelçilerle bir araya geldi. Büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada terör örgütü FETÖ ile yapılan mücadeleye dikkat çeken Erdoğan, Batı ülkelerine tepki gösterdi. Erdoğan “Bakıyorsunuz şuanda ülkemizde kara listede olup kaçan FETÖ terör örgütünün mensubu Amerika’da bir üniversitede rektör olarak atanabiliyor. Bu nemenem iştir, bu nasıl bir şeydir” dedi.

“2023 AYNI ZAMANDA BİZİ 2053 VE 2071 VİZYONUMUZA TAŞIYACAK BİR SIÇRAMA NOKTASI OLACAKTIR”

Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip Türk milleti için cumhuriyetin 100. Yıldönümünün kutlanacağı 2023 yılının bir mihenk taşı olduğunu belirten ve 2023 için büyük ve iddialı hedefler ortaya konulduğunu belirten Erdoğan “İnşallah 2023 aynı zamanda bizi 2053 ve 2071 vizyonumuza taşıyacak bir sıçrama noktası olacaktır. Dünyadaki ve bölgemizdeki tüm sıkıntılara, badirelere rağmen bu hedefleri ulaşılabilir görüyor, adeta milli seferberlik ruhu ile gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. 2023 aynı zamanda 1523’de Reis-ül Kütta’lığın tesisi ile temelleri atılan Hariciye Teşkilatımızın kuruluşunun da 500’üncü sene-i devriyesidir. Türkiye’nin diplomatik kabiliyetine hayran kalan çevrelerin bu köklü ve rafine birikimi hep örnek aldıklarını biliyorum. Aynı şekilde sizlerin de bir nakkaş hassasiyeti ile özünde bilgi kabiliyet, fedakarlık ve özgüven gerektiren ve vazifenizi icra ederken 5 asırlık Hariciye, 2200 yıllık devlet geleneğimizin getirdiği o birikim ile hareket edeceğinize inanıyorum. Hariciyemize ülkemizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmesi, küresel ölçekte bir aktör olabilmesi noktasında gerçekten önemli mesuliyetler düşüyor. Sadece sizler değil, farklı alanlarda Türkiye’nin dış politika vizyonunu hayata geçiren TİKA, YTB, AFAD, Kızılay, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı gibi kuruluşlarımız da bu süreçte hayati roller üstleniyor. İnşallah önümüzdeki 6 yılı en güzel verimli şekilde değerlendirerek, el birliği içinde çalışarak hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.

“BU DARBE GİRİŞİMİ EN SİNSİ, PERVASIZ, ÜN BÜYÜK İHANETTİR”

Geçen sene ki Büyükelçiler Buluşmasında Türkiye aleyhine çalışan odaklar arasında FETÖ’ye ayrı bir yer verdiğini hatırlatan Erdoğan “Bu şer şebekesinin diğer terör örgütlerini geride bırakan bir ihanet çizgisine sahip olduğunu ifade etmiştim. 15 Temmuz gecesi yaşananlar maalesef dile getirdiğim endişeleri teyit etmiş, bizi haklı çıkartmıştır. 15 Temmuz darbe girişimi elbette tarihimizde devlete ve millete yapılmış ilk ihanet değildir. Fakat hedefleri, uygulayıcıları ve sonuçları itibariyle bu darbe girişimi en sinsi, pervasız, ün büyük ihanettir. ‘Himmet, hizmet, diyalog ve eğitim’ diyerek devletimiz içinde örgütlenen, takiyye yaparak kendisini gizleyen, milletimizin malını, mülkünü, evlatlarını gasp eden bu çete tarihimizin en alçak terör eylemini gerçekleştirmiştir. İhanet ne kadar büyükse onun karşısında milletin kıyamı da bir o kadar azametli oldu. 15 temmuz gecesi kadını-erkeği, genç-yaşlısı, her görüşten, her hayat tarzından insanı ile tüm Türkiye adeta şaha kalktı. O gece milletimiz canı pahasına iradesine, hükümetine, devletine sahip çıktı ve bu alçak darbe girişimini boşa çıkarttı. 29’u bu külliye etrafında olmak üzere 248 vatan evladı darbeciler tarafından şehit edildi. 2 bin 193 vatandaşımız da yaralandı, gazi oldu. Şimdi iddianameler tamamlandıkça, ifadeler, itiraflar geldikçe hem ihanetin büyüklüğünü hem de milletin ortaya koyduğu mücadeleyi daha iyi anlıyor, çok daha iyi görüyoruz. Dünyaya örnek olacak bir demokrasi destanı yazdığı için milletimizle ne kadar iftihar etsek azdır” diye konuştu.

“DOST DEMEYE DİLİM VARMIYOR AMA…”

15 Temmuz’un nasıl içeride hainler ile vatan aşıklarını ayrıştırmışsa dışarıda da aynı görevi yaptığını belirten Erdoğan “Bu hadise dostlarımız ve müttefiklerimiz için de turnusol kağıdı oldu. O gece milletimiz canını hiçe sayarak demokrasiyi savunurken, on yıllardır bize insan hakları, özgürlük ve demokrasi dersi verenler zamanı oynamış, bek gör politikası izlemiştir. Kara gün dostluğunu ilk anlardan itibaren ispat eden belli ülkeler dışında dayanışma ve destek mesajları ancak darbe teşebbüsü başarısız olduktan sonra gelmeye başlamıştır. Tiananmen Meydanında tankların önüne dikilenleri taltif yağmuruna boğanlar, Kızılay Meydanı’nda, Şehitler Köprüsü’nde ve Kazan’da yaşanan kahramanlık hikayelerini görmezden gelmişlerdir. Çıplak elleri ile tankları durduranlar, uçaklara, helikopterlere meydan okuyanlar bu çevrelerce ademe mahkum edilmişlerdir. Ben burada sadece empati eksikliğinden bahsetmiyorum, çok daha vahim bir durumdan, yani kayıtsızlıktan, umursamazlıktan, hatta darbenin başarılı olmasını ummaktan bahsediyorum. Bunları da biliyoruz. Kimler olduğunu gayet iyi biliyoruz. Maalesef aynı ikircikli tavır darbeciler karşısında aldığımız yasal tedbirler konusunda da devam ediyor. Terör örgütleri ve onların mensupları için gösterilen hassasiyet, darbenin en büyük mağduru olan milletimizden, şehit ve gazilerimizden esirgeniyor. Gözü yaşlı çocuklar, yüreği dağlanmış analar, bir ömür gönlü buruk kalacak eşler hiçbir şekilde gündeme gelmiyor. Bizim yaşadığımız hadiselerin onda birine bile maruz kalmayanların aldığı önlemler ortadayken, anayasamıza ve uluslararası hukuka uygun olarak hayata geçirdiğimiz OHAL ve diğer tedbirler ilk günlerden itibaren bu çevreler tarafından insafsızca eleştiriliyor. Daha da kötüsü, darbeciler, FETÖ’cüler, darbeciler, eli kanlı katiller maalesef kimi Avrupa ülkelerinde mağdur gibi karşılanmakta, kol kanat gerilmektedir. Şuanda hala devam ediyor. Sığınma hakkı Suriyeli masumlardan, Arakanlı mazlumlardan, Afganistanlı, Afrikalı gariplerden esirgenirken FETÖ‘cü ve PKK’lı teröristlere altın tepside sunuluyor. Bunları sizler bizzat görev yaptığınız o ülkelerde çok açık ve net görüyorsunuz. Canını kurtarmak için bir tas çorba için kapılarına gelenleri kovanlar, darbecilere ve azılı teröristlere sahip çıkmaktadır. Dost demeye dilim varmıyor ama en azından müttefik bildiğimiz ülkelere yakıştıramadığımız bu tablo karşısında elbette üzülüyoruz. Bakıyorsunuz şuanda ülkemizde kara listede olup kaçan FETÖ terör örgütünün mensubu Amerika’da bir üniversitede rektör olarak atanabiliyor. Bu nemenem iştir, bu nasıl bir şeydir. Avrupa değerlerinin bu şekilde hırpalanmasını, ayaklar altına alınmasını açıkçası kabullenemiyoruz. Ama bu sorunlu tabloya rağmen karamsarlığa da düşmedik, düşmüyoruz. Yılgınlık, bezginlik ve atalet kesinlikle bize yakışmaz. Mermeri delen suyun gücü değildir, damlaların sürekliliğidir. Bu güne kadar haklı olduğumuz konularda doğruları söylemekten çekinmedik. İnatla ve ısrarla muhataplarımıza bu meseleleri anlatmayı, varsa kafa karışıklıklarını gidermeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“HER KURUMUMUZA SIZAN BU YAPININ DIŞİŞLERİNE DE SİRAYET ETTİĞİNİ BİLİYORUM”

17-25 Aralık’tan itibaren, son 3 yılda hayata geçirdiğimiz tedbirler sayesinde FETÖ ile mücadele belli bir mesafe kaydedildiğini, 15 Temmuz’dan itibaren mücadelenin daha da yoğunlaştığını belirten Erdoğan “Kamuda FETÖ ile irtibatlı olanların büyük bir bölümünü temizledik. Bu hainlere mali destek sağlayan kuruluşlar da denetim altına alındı. FETÖ’nün 115 ülkede örgüte militan devşirme merkezi olarak kullandığı okulları bulunmaktaydı, hali hazırda 6 ülkede bu ülkeler kapatıldı; Gambiya, Azerbaycan, Libya, Ürdün, Dominik Cumhuriyeti ve Haiti. İki ülkede okullara el konuldu; Sudan, Pakistan. 7 ülkede ise okullar Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi; Gine, Somalı, Çad, Senegal, Moritanya, Nijer ve Gabon. Ayrıca Malezya’daki FETÖ okulları terör örgütü unsurlarından arındırıldı. Bu okulların mülkiyeti ve yönetimi Malezyalı yatırımcılar tarafından devralındı. 40 yıldır sinci bir kanser hücresi gibi içimizde büyüyen, son 25 yıldır dünyayı bir ahtapot gibi saran böyle bir örgüt ile mücadele muhakkak kolay değil. Bu mücadele uzun zaman ve mesai alacaktır ama biz asla pes etmeyecek, rehavete kapılmayacağız. FETÖ’nün manipülasyonlarına ve süreci sulandırma çabalarına karşı daima müteyakkız olacağız. Adalet terazisine halel getirmeden, sapla samanı karıştırmadan, masumla suçluyu iyi ayırt ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. 15 Temmuz’da devletinin ve milletinin yanında duranlarla, bunlara kurşun sıkanları elbette ayıracağız. Milletimin bağrından çıkan, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya kadar dünyanın dört bir ucunda ülkemizin bayrağını dalgalandıran STK’lara ve milli kuruluşlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bir avuç hain yüzünden ne vatandaşlarımızın ne de milli ve yerli kuruluşlarımızın zarar görmesine izin veremeyiz. FETÖ halen fırsat bulduğu her ülkede Türkiye aleyhine algı operasyonu yürütüyor. Elindeki tüm imkanları ülkemizi karalamak için kullanıyor. Ülkemize düşmanlık eden kim varsa, bu milletin hasmı hangi yapı varsa onun eteğine yapışmaktan çekinmiyorlar. Geçen yıl yaptığımız ABD ziyaretimizde bunu çok açık ve net bir şekilde gördük. Zadece ‘charter schoollar’dan yılda 500 milyon dolar bunlar devşiriyor. Basit bir rakam değil. Ondan sonra da bu belli merkezlere dağıtımı yapılıyor. PKK sempatizanları, ASALA yandaşları ve FETÖ’cüler el ele kol kola eylem yapıyor. Bu terör yoldaşlığı 15 Temmuz sonrasında ivme kazanmıştır. Her birinizin darbe girişiminden sonra ortaya koyduğu mesainin farkındayım. Her kurumumuza sızan bu yapının Dışişlerine de sirayet ettiğini, örgütle iltisaklı şahısların temizlenmesi sonrasında Dışişleri Teşkilatımızın bazı sıkıntılar yaşadığını da biliyorum. Personel sayınız azalsa dahi mücadeleyi özveri ile yürüttüğünüz için sizlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“MASADA VE SAHADA OLMAYA KESİNLİKLE DEVAM EDECEĞİZ”

Son dönemde DEAŞ ile mücadele konusunda müttefik ülkelerin ve koalisyon güçlerinin sınıfta kaldıklarını ifade eden Erdoğan, “Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun veya terör örgütlerinin yuvalandığı kurtarılmış bölgelerin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz. Öte yandan, Irak’taki gelişmelere de kayıtsız kalmadık, kalmıyoruz ve kalmayacağız” dedi.

(Derya Yetim / İHA)

Güncelleme Tarihi: 09 Ocak 2017, 18:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner62

banner61