banner43

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Batuhan Yaşar’a konuştu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin sahada ve masada güçlü olduğunu vurgulayarak, “Gelişmeleri sadece seyreden, akıntıya kapılıp giden bir ülke değiliz. Tüm meselelerde inisiyatif alıyoruz ve gelişmeleri şekillendiren bölgesel bir aktörüz” dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Batuhan Yaşar’a konuştu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin sahada ve masada güçlü olduğunu vurgulayarak, “Gelişmeleri sadece seyreden, akıntıya kapılıp giden bir ülke değiliz. Tüm meselelerde inisiyatif alıyoruz ve gelişmeleri şekillendiren bölgesel bir aktörüz” dedi.

İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’a konuşan Bakan Çavuşoğlu, dış politika gündemini değerlendirdi. Çavuşoğlu’nun sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Macron’un açıklamaları ile başlayan süreci, Fransa’da yükselen İslamofobiye AB’nin sessiz kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye, Avrupa’da neden hedefte?

Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve onun şahsında Türkiye, esasen uzun zamandır Avrupa’nın, bilhassa Fransa’nın hedefinde yer alıyor. Fransa bu kampanyayı Türkiye’ye karşı yıllardır yürütüyor. Fransa gibi, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi, milyonlarca Müslüman vatandaşı bulunan bir ülkenin Cumhurbaşkanı “İslam’ın krizde olduğunu”, “Aydınlanmış İslam oluşturulması gerektiğini” söyleyebiliyorsa, birinin burada sorun olduğunu hatırlatması gerekiyor. Bu tür söylemleri bir aşırı sağ partinin başkanının sarf etmesi bizi şaşırtmaz. Ancak, Avrupa’nın önemli bir ülkesinin Cumhurbaşkanı böyle konuşabiliyorsa, burada bir sorun var demektir.

Diğer yandan Fransız makamları, bir süredir İslam’ı sözde kontrol altına almak amacıyla “Fransa İslam’ı” oluşturma çalışmaları içerisinde. Buna meşruiyet zemini sağlamak için de bu söylemlerden faydalanıyorlar. Bir de “radikal İslam”la mücadele kisvesi altında bazı aşırı önlemler de almaya başladılar. AB’nin sessiz kalması ise şaşırtıcı olmadı. Her zaman insan hakları ve demokrasi söylemiyle öne çıkan ve diğer ülkelere ders vermeye çalışan AB ve AB ülkeleri yine sınıfta kaldı. Zira ayrımcılık, ırkçılık ve İslam karşıtlığıyla mücadelenin hâlen ciddiye alınmadığını görüyoruz. Bu esasen Avrupa’da her alanda rastladığımız çifte standardın tezahürü.

(Batuhan Yaşar/İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner62

banner61