banner43

Başbakan’a çağrı yaptı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’a çağrıda bulunarak, "Açık ve net çağrı yapıyorum, Sayın Binali Yıldırım, Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkarmaya var mısın?" dedi.

Başbakan’a çağrı yaptı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’a çağrıda bulunarak, "Açık ve net çağrı yapıyorum, Sayın Binali Yıldırım, Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkarmaya var mısın?" dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki partisinin grup toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı eleştirdi. "Siz 15 yılda Türkiye’yi büyütecektiniz de birisi gelip size engel mi oldu?" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna evet demek adaletsizliktir, hayır dediğiniz andan itibaren Türkiye’ye adaleti getireceksiniz o zaman. Diyorlar ki: ‘Bu Anayasa değişikliği ile istikrar gelecek’ ya 15 yıldır milletin kafasını ütülediniz, sabah, öğle, akşam istikrar dediniz, biz de dinledik. İstikrar dediniz, tek başınıza 15 yıldır memleketi yönetiyorsunuz, ya demek ki 15 yıldır bu memlekette istikrarsızlık varmış da sizin haberiniz yokmuş. Emin olun birgün gelecek şunu da söyleyecekler: ’15 yıldır Türkiye’yi biz yönetmiyorduk, başkaları yönetiyordu’ emin olun bunu da söyleyecekler. Şimdi arıyorlar acaba bunu kime ihale edelim? Birisine ihale edecekler ama eminim bize ihale etmeyecekler bu konuda memnunum. Diyorlar ki, ‘Anaysa değişikliği ile çift başlılık kalkacak’ ya çift başlılık yok ki zaten. Şimdi sen kalkıyorsun bütün yetkileri bir kişiye veriyorsun, olmaz. Aslında bununla çift başlılık getiriyor, onu da itiraf ediyorlar meydanlarda. Diyorlar ki, bakın ben hem Cumhurbaşkanı olacağım hem de bir partinin genel başkanı olacağım, yani ne demek? İki şapkam olacak, iki başım var benim. Bundan daha iyi çift başlılık mı olur? Vilayetler, orada da çift başlılık. İl başkanı ne? Partinin genel başkanını temsil ediyor, partinin genel başkanı kim? Cumhurbaşkanı. Diyelim ki başkan, o il başkanını başkan yardımcısı tayin etti, eder mi eder çünkü sayı yok. Vatandaşım da sorsun, ya arkadaş bu Anayasayı getiriyorsunuz da kaç tane başkan yardımcısı olacak? Bu belli değil, Sayın Cumhurbaşkanından istirham edelim de bu konuya da bir açıklık getirirse memnun oluruz. Ayrıca kaç bakan olacak? Onu da bilmiyoruz, Sayın Cumhurbaşkanından istirham edelim de bunu da açıklığa kavuştursun. Canı sıkıldığı zaman kaç bakanı kapının önüne koyacak? Kaç bakanlık yeniden oluşturmuş olacak? Bunları da öğrenmek isteriz."

"KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ, BİR MACERAYA TESLİM EDİLİYOR"

"Neresinden tutarsanız dökülüyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir partinin mutfağında Anayasa hazırlarsanız işte böyle olur. Oturup tartıştılar mı? Hayır. Düşündüler mi? Hayır. Anayasa Hukuku hocalarına sordular mı? Hayır. Kendi kendilerine çaldılar, kendi kendilerine oynuyorlar. Nereye götürüyorlar Türkiye’yi? Bir maceranın içine götürüyorlar. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti, bir maceraya teslim ediliyor. Daha da komiği, Sayın Cumhurbaşkanı meydanlara çıktı tabi, teşekkür ederiz, meydanlara çıkıyor, Anayasayı anlatıyor, hiçbir itirazımız da yok kendisine ama ben Anayasa referandumu için çıktım diyemiyor. Niye çıktı? Açılış törenleri yapacak. Buradan Sayın Erdoğan’a söz veriyorum, vallahi de billahi de çık arkadaş rahat rahat de ki; ben evet oyu için meydanlara çıkıyorum, bunu söyle vallahi ses çıkarmayacağım. Hiç değilse dürüst ol, nitelikli ol. Daha garip olanı bizim belediye başkanlarına valiler yazılar yazıyorlar, yeni açılacak yerler varsa bize bildirin, Cumhurbaşkanı gelecek onları açacak. Yani komedi bu kadar olur, nasıl bir hükümet, nasıl bir devlet, nasıl bir devlet anlayışı, nasıl bir yönetim anlayışı anlamakta zorluk çekiyorum. Bir kişiye koskoca Türkiye Cumhuriyeti teslim edilir mi? Eğer bir kişiye teslim edelim canım ne demek Türkiye, bırak Türkiye de onun olsun, tapusu da onun olsun diyorsan git evet oyunu kullan, sorumluluk sana ait. Hayır bu Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunu 80 milyondan alıp bir kişiye testlim edemem diyorsan sandığa gideceksin, onurunla, namusunla, ahlakınla hayır oyunu kullanacaksın. Diyorlar ki; tek adam rejimi Türk tipidir diyorlar, Osmanlı’da bile tek adam yok, padişah var ama bir de veziri azam var yani sadrazam var. Padişah sefere çıkmasa sadrazam orduya komutanlık eder, en önemli kararları o alır yani veziri azam şimdiki başbakan demek. Yani Osmanlı’da da var bu ama biz bütün bunların hepsini atıyoruz, tarihini bilmeyen geleceği inşa edemez. Tarihini doğru bilmeyen bir toplumu felakete sürükler. Sen Osmanlı’yı bilmiyorsun, Selçuklu’yu bilmiyorsun, tarihteki hiçbir Türk Devleti’nin yapısını bilmiyorsun, emin olun en son kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, onun da yapısını bilmiyorlar" değerlendirmelerinde bulundu.

" KAYDINIZI OKUDUĞUNUZ YERE ALIN VE REFERANDUMDA OY KULLANIN"

Demokrasiden, hukuktan, hukukun üstünlüğü, insan haklarından yana olanların bütün dünyada zaten el üstünde tutulacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bunların tamamını kaybetmiş durumdayız. Üniversite gençleri, hocalarınızın kapının önüne konduğunu biliyorum, sizlerin hocalarınıza sahip çıktığınızı da biliyorum. Bu sizin bir gurur meselenizdir, onur meselenizdir ve siz yarın hayata atıldığınızda, benim hocam kapının önüne konduğunda ben onun yanında dik durdum, onurlu durdum diyeceksiniz ve çocuklarınıza bunu anlatacaksınız, bu sizin geleceğiniz açısından çok ama çok önemli bir süreçtir. Sizden isteğim şu: Altı milyon üniversite öğrencisi var, bunların büyük bir kısmının aileleri başka yerde, okudukları okul başka yerde dolayısıyla Nisan ayında kaydınızı okuduğunuz yere alın ve referandumda oy kullanın. Oy kullanın ki hocalarınızın hakkını teslim etme fırsatı bulalım. Biz şimdi hocalarımızın yanında duralım, oy kullanmaya da gitmeyelim. Oy kullanmaya gitmemek referanduma evet demektir, o nedenle bütün üniversite gençleri hepiniz kaydınızı alın, Türkiye bir kişiye teslim edilemez. Türkiye, devasa, güzel bir ülkedir, kör topal da olsa bir demokrasisi vardır. Bir kişilik bir rejim Türkiye’yi felakete sürükler, o nedenle hepimizin görevi vardır, bunu yapmak zorundayız. Diyorlar ki, hayır diyenler 82 Anayasası’nı savunuyor, böyle bir düşüncemiz asla olmadı, tam tersine darbe hukukundan Türkiye’nin tamamen arınmasını sağladık” dedi.

BAŞBAKAN YILDIRIM’A ÇAĞRI

Başbakan’a çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, “Sayın Binali Yıldırım, Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkarmaya var mısın? Hırsızların bu Meclis’te yeri yok, ihale takipçilerinin bu Meclis’te yeri yok, düzgün insanların bu Meclis’te yeri var. Açık ve net çağrı yapıyorum, Sayın Binali Yıldırım, Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkarmaya var mısın? Daha önce Sayın Davutoğlu, ‘Biz Siyasi Ahlak Yasası Teklifi’ni çıkaracağız’ demişti, fırçayı yedi ve o da bir başka darbeyle kapının önüne kondu. Siyasi Partiler Yasası’nı değiştirmeye var mısınız? Yüzde 10 seçim barajını kaldırmaya var mısınız? Siyasetin finansmanını ahlaki temeller üzerine inşa etmeye var mısınız? Yurtdışında çok sayıda vatandaşımız var, Yurtdışı Seçim Çevresi Yasası’nı çıkarmaya var mısınız? Bakın biz daha güçlü bir Parlamento, daha onurlu bir Parlamento, milli iradeyi temsil eden bir Parlamento, içeride ve dışarıda kim olursa olsun sorununu özgürce aktarabileceği bir Parlamentodan yanayız, tek adam rejiminden yana değiliz. 80 milyondan, 80 milyonun iradesinden yanayız bunu söylüyoruz. Hayır çıkarsa ne olur diyorlar? Hayır çıkarsa Sayın Cumhurbaşkanı yerinde kalır ama ne olur millet diyor ki, sen Anayasal sınırları içinde görevini yap, 80 milyonun Cumhurbaşkanı ol, tarafsızlık ilkesini koru ve yerinde kal, kimse sana saygısızlık yaparsa biz ona haddini bildiririz diyor. Vatandaş bunu söyleyecek hayır dediği zaman. Binali Yıldırım, Başbakan olarak görevini yapacak, o da rahatlayacak aslında. Diyecek ki, ya referanduma gittik benim Başbakan olarak kalmamı istediler herhalde Binali Bey’e karşı bir Davutoğlu darbesi yapılmaz, bu hayır bir anlamda onun da güvencesi olacaktır. Bakanlar görevinde kalacak, her bakan görevini yapacak. Parlamentoya gelecekler, Parlamentoda bütçelerini sunacaklar, gerekirse güven oylamaları yapılacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi daha güçlü, daha görkemli şekilde faaliyetini sürdürecek, yasalar yapacak, özgürce tartışacak, görevini yapacak. Çift başlılık asla olmayacak, herkes kendi görevini yapacak, Anayasayla tanımlanmış görevlerini yapacak. Hiç kimse çıkıp da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ben arzu ettiğim zaman feshediyorum diyemeyecek, milli iradeye saygı hayır oylarıyla daha da güçlenmiş olacak. Milletvekili ile millet arasındaki bağ korunacak, ilişkiler kopmayacak. Eğer bunları istiyorlarsa sevgili vatandaşlarım, bunları istiyorsanız, bunlardan yanaysanız ölçün, biçin, tartın, düşünün ve sandığa öyle gidin. Bu bir siyasi partinin seçimi değildir, bu başka bir seçim de değildir, bu hak arama, adalet arama, birlikte yaşama, özgürce yaşama, kimlik sorgulaması yapmadan, kılık kıyafet sorgulaması yapmadan, inanç sorgulaması yapmadan 80 milyonun bir arada özgürce yaşayabileceği bir referandumdur. Hayır oyu bu kadar değerli, bu kadar güzeldir, onun için hep hayırlı olsun diyoruz. Gücümüz, geleceğimiz hayırlı olsun diyoruz" açıklamalarını yaptı.

(Goncagül Özcan - Pelin Üzek / İHA)

Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2017, 18:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner62

banner61