banner43

Kadınların yayladaki zorlu mesaisi başladı

Muş’ta havaların ısınmasıyla birlikte yaylalara çıkan kadınların zorlu yaşam koşullarıyla mücadelesi başladı.

Kadınların yayladaki zorlu mesaisi başladı

Muş’ta havaların ısınmasıyla birlikte yaylalara çıkan kadınların zorlu yaşam koşullarıyla mücadelesi başladı.

Muş’un yaylalarına hayvanlarını çıkaran besiciler, organik peynir, yağ ve süt ürünleri elde etmeye başladı. Eşleri, çocukları ve aile büyükleri ile yaylalara çıkan kadınlar, zor yaşam koşullarında derme çatma çadırlarda tüm günlerini çalışarak geçiriyor. Mesailerinin gün doğumu ile başladığını ve hava kararana dek sürdüğünü belirten yaylacı kadınlardan Zehra Yaldız, merkeze bağlı Derecik köyünden 2 bin 600 rakımlı Avadorik Yaylası’na çıktıklarını söyledi. Küçükbaş hayvan beslediklerini ve onların sütünden elde ettikleri ürünleri satarak geçimlerini sağladıklarını ifada eden Yaldız, “Geçim kaynağımızı hayvancılıktan elde ediyoruz. Bizim tek geçim kaynağımız hayvancılık olduğu için annemle birlikte koyunlarımızı sağdıktan sonra iki saat sütü dinlendiriyoruz. Sonra peynir yapıp tahtalara bastırıyoruz. Akşam da kesede bekletiyoruz. Peynirlerimizi genellikle gelen mandıracıları satıyoruz” dedi.

Yayladaki yaşamın zorluklarına da değinen Yaldız, “Bulaşık yıkıyorum, elektrik ve su tesisatının olmadığı yaylada odun ateşinde yemek pişiriyoruz, su taşıyor, hayvan güdüyor, çamaşır yıkıyor, çocuklara bakıyoruz. Kadın olarak yaylada yaşamanın zor bir durum olduğunu, hem anne hem de eş olmanın sorumluluğuyla yaşıyoruz” diye konuştu.

Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aydın ise, il genelinde 271 yaylanın bulunduğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki göçerlerin yoğun bir şekilde tercih ettikleri yaylaları kiralayarak binlerce küçükbaş hayvan getirdiklerini söyledi. Yaklaşık 3,5 milyon dönüm mera ve yayla gibi otlak alan bulunduğu hatırlatan Aydın, “Hayvancılık bakımından son derece kaliteli otlağı, serin havası ve suyu var. Bu doğallık hem süte hem de et verimine yansıyor. Bu açıdan hayvancılık ilimizde çok önem kazanmıştır. Besicilerimizin gelir kaynağı yaylacılıktır. Besicilerimizin yaylalarda ürettiği sütü mandıralara satılarak fabrikalarda örgü peynirine, tereyağına dönüştürülerek çiftçimizin gelir kaynağına dönüşüyor. Özellikle küçükbaş hayvancılığı yapanların üretmiş oldukları süt ve etin büyük bir kesimi yayla hayvancılığından elde ediliyor. Yaz mevsimi olduğu için ovada çok fazla küçükbaş hayvan yok. Yaylalarda havaların serin olması sebebiyle üretilen tüm ürünler sağlık açısından çok iyi ve organiktir” şeklinde konuştu.

(İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner62

banner61