Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Adadaki kardeşlerimizin huzur ve güvenine desteğimizi sürdüreceğiz. Bu mesajım özellikle ENOSİS hayallerinden vazgeçmeyenlere ve onlara alet olanlaradır. Adam gibi masaya dönsünler ve ham hayallerden de vazgeçsinler" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lefkoşa’ya gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştü. Çavuşoğlu ve Akıncı, ikili ve heyetlerarası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Temaslarına değinen Çavuşoğlu, “Bugün müzakereler bu noktaya geldiyse Akıncı’nın ve KKTC müzakere heyetinin ve Türkiye’nin verdiği desteğin çok önemli bir rolü olmuştur. Geçtiğimiz 3- 4 ay çerisinde yaşanan sıkıntılara rağmen biz yapıcı tutumumuzu hep sürdürdük.

Geldiğimiz noktada Rum tarafının yapıcı olmayan taraflarını daha sık görmeye başladık. Cenevre’de Yunanistan’la beraber sergiledikleri tavır Yunanistan’ın ve Rum tarafının bir çözüme hazır olmadığını gösterdi. Oysa biz hem Türkiye hem KKTC olarak ne istediğimizi ne istemediğimizi gayet olgun bir şekilde ortaya koyduk. Başından beri ilkemiz budur. Müzakerelerin çerçevesi bellidir” dedi.

“ENOSİS KARARIYLA RUM TARAFI GERÇEK NİYETİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR”

Müzakerelerin çerçevesinin belli olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Temel nitelikleri nettir. Bunlardan bir tanesi siyasi eşitliktir. Akıncı müzakere anlayışının temelini oluşturan eşitlik, özgürlük ve güvenlik yaklaşımı edindiğimiz ortak ilkedir. bir çözüm olacaksa bunu başarmamız lazım. Burada Türk tarafının KKTC’nin Türk toplumunun adanın eşit bir toplumu ve üyesi olduğunu hem Rum tarafı hem de dünya kabul etmek durumundadır. Aksi takdirde bir çözümün olmayacağını bilmeliler” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Daha önce yaşanan olayları bir şekilde tolere ettik. Fakat ENOSİS kararıyla Rum tarafı gerçek niyetini ortaya koymuştur. O eski rüyalardan uyanmadığını da bir şekilde göstermiştir. Müzakerelerde sona doğru yaklaşırken meclise ENOSİS kararın getirilmesi ve kabul edilmesi çok manidardır. Rum tarafının kapsamlı çözüme yönelik samimiyeti konusunda da ciddi şüphe uyandırmıştır. Tabi biz Türkiye olarak 14 Şubat tarihinde yaptığımız açıklamada tutumumuzu ortaya koyduk. Fakat bu hatanın düzeltilmesiyle ilgili özellikle yapılan görüşmede 16 Şubat günü gerçekleştirilen görüşmede yine Rum liderin saldırgan tutumu, kapıyı çarpıp gitmesi sonra da ‘Ben sigara içmeye gidiyordum aslında’ deyip çark etmeye çalışması da gerçekten samimiyetten uzak bir tavırdır” dedi.

“YUNAN ADALARINA GİDEN TÜRK AVRUPA’YI MI İSTİLA ETMİŞTİR?

Kendisi ile kişisel dostluğuna değinene Çavuşoğlu, “Dostluk başkadır. Burada ciddi bir konu konuşuyoruz. Bir sorun çözmeye çalışıyoruz. Adada barışı, huzur, istikrarı getirmeye çalışıyoruz. Kişisel dostluğumuz olabilir ama yanlışlıklarını, saldırgan tutumunun ne kadar yanlış olduğunu da söylememiz lazım. Dürüst olacağız. Niye kapıyı çarpıp gittin, niye ENOSİS kararı çıktı ve yine Juncker’e yazdığın mektupta 80 milyonun Avrupa’yı istila edeceği gibi yalanlardan da kaçınmak gerekiyor. Bugün Yunanistan daha fazla Türk’ün Yunan adalarına gelmesini niye istiyor? Yunan Adalarına giden Türk Avrupa’yı mı istila etmiştir? Tekrar vatanına Türkiye’ye dönmüştür bu konulardaki çocuklu tutumlardan da vazgeçmemiz gerekiyor. Biz gerçekten başlangıçta da söyledim 2004’den bu yana adada kalıcı çözüm için eşitliğe dayalı, iki kesimliğe dayalı, parametresi belli, çerçevesi belli bir çözüm için hep yapıcı olduk. Bundan sonraki süreçte de yapıcı olmak istiyoruz. Ama sürecin devam etmesi için Rum tarafının yaptığı hatayı düzeltmesi gerekiyor. Son derece kışkırtıcı ve güvenlik konusunda bizim ne kadar haklı olduğunu ortaya kıyan hatalarından dönmesi gerekiyor. Şunu iyi bilsinler ki Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edeceğiz. Adadaki kardeşlerimizin huzur ve güvenine desteğimizi sürdüreceğiz. Bu mesajım özellikle ENOSİS hayallerinden vazgeçmeyenlere ve onlara alet olanlaradır. Akıllarını başlarına toplasınlar. Çözüm istiyorlarsa hatalarını düzeltsinler. Adam gibi masaya dönsünler ve ham hayallerden de vazgeçsinler. Adada ve bölgemizde istikrar ve güven için, refahın tesisi için bundan sonraki süreçte de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.